bafrahaberleri.com | Sizin için
HV
16 NİSAN Salı 17:16
Advert

SAİT EFENDİ ŞECAAT ARZ EDERKEN SİRKATİN SÖYLÜYOR

Ümit Ceylan
Ümit Ceylan
Giriş Tarihi : 23-07-2020 13:07

Eczacılık Fakültesiyle ilgili yazdığım yazılar malum kişinin şahsıyla alakalıdır temsil ettiği makamla değil. Dolayısıyla OMÜ ve rektör kelimelerini yazılarımda hitap ederken kullanıyordum ancak bundan sonra artık üslubumu değiştirerek Sait Efendi diye hitap edeceğim.

Çünkü şehrimizin parlayan yıldızı olan OMÜ’nün makamını ve de makamdan dolayı taşıdığı rektör sıfatını dahi hak etmiyor bana göre.

Kendimi bildim bileli medya denen sektörün içerisindeyim tam 18 yıl olmuş…

Meslek hayatım boyunca makam temsil eden çok üst düzey yönetici gördüm, hepsi geldi geçti…

Ben halen aynı şehirde aynı bölgede aynı işi yapıyorum.

Kimilerinin makamına saygı duydum, kimilerinin şahsiyetine…

Dolayısıyla benim o makama saygım sonsuz, şahsiyetine değil.

Mesleğim boyunca yeri geldiğinde övdüğüm yeri geldiğinde eleştirdiğim birçok makam temsil eden yöneticilerle diyalog kurdum.

Bilgisi belgesi olmadan inanmadığım araştırmadığım hiçbir habere imza da atmadım. Aksini iddia eden varsa buyursun.

Daha sert bir dille eleştirdiğim hakkında olumsuz haberler yaptığım birçok üst düzey yönetici gördüm de böylesini hiç görmedim.

Sait Efendi ile ilgili kaleme aldığım her yazımda zamanı geldiğinde kararın nasıl değiştirildiğini yazacağımı belirtmiştim zaten. Zaman bu zamandı ama bu zaman Sait Efendi’nin işine gelmedi.

Sait Efendi, türlü türlü bahanelerle Eczacılık Fakültesini Bafra’ya kurmamak için atama sürecine kadar zaman kazanırken, yazılarıma ve sorularıma cevap vermezken, bu dönemde yazı kaleme alınca neden muhatap aldı?  Bu iddiaları ilk kez ortaya atmadım o da bunları ilk kez okumadı…

Bu durumu kamuoyu dışında Eczacılık Fakültesi ile ilgili yaşanan süreçte mücadele eden Bafralı heyet biliyor zaten. Kaldı ki bu iddiayı ortaya attığım için şahsıma yapılan hakaret yalnız bana değil heyete de yapılmış bir hakarettir. Çünkü hepimiz aynı şeyi biliyor ve düşünüyoruz. Yani Sait Efendi’ye göre hepimiz hastalıklı zihniyetiz.

Şimdi Sait Efendi…

Anladığım kadarıyla okuduğunu anlamayan bir kapasiteye sahipsin ki saçma sapan bir tekzibi yazarak yine temsil ettiğin makamın gücünü, birimini kullanarak gönderiyorsun.

Gönderdiğin tekzipte hukuk müşavirliği yazdığını görünce sineceğimi mi düşündün?

Tekzip elime geçince okuduğumda çok güldüm ve hemen tekzibin gönderildiği hukuk müşavirliğini aradım ve altında imzası bulunan Avukatla görüştüm.

Dedim ki: “Bu hakaret içeren tekzibi siz mi yazdınız?”

“Hayır” cevabını alınca “Altında imzanız var bir hukukçu olarak neden böyle hakaret içeren bir tekzibe imzanızı atıyorsunuz?” diye sordum.

“Rektör bey ne derse biz onu yapmak zorundayız” dedi.

Hani o hizmet kalitesini takip etmek amacıyla kayıt altına alınan sabit telefon görüşme kayıtlarını sildirmezsen eğer, temsil ettiğin kurumda çalışan hukukçuların imzalarını, kendi hırs ve intikam duygularıyla yazdığın hakaret içeren tekzibinin altına attırman nasıl kişilikte bir insan olduğunu ortaya koyuyor aslında…

Neyse bunu da inkâr edersin nasılsa.

O avukat arkadaşa da, hukuka aykırı hakaret içeren resmi bir belgeye imza atarken daha dikkatli olmasını tavsiye ediyorum.

Keşke Hukuk ve İletişim Fakültelerinde ki hocalarımıza danışarak bir tekzip hazırlasaydınız Sait Efendi…

Tekzibi yollamadan önce defalarca kez okumana rağmen şecaat arz ederken sirkatin söylemeyi ihmal etmemişsin.

Şimdi Sait Efendi…

Gazetelere veya gazetecilere gönderilen tekzip düzeltme ve cevap hakkıdır.

Tekzibinde iddialara yönelik cevap ve düzeltme yerine, kendini övmeyi de ihmal etmeyerek bana gazetecilik, hukuk ve ahlak dersi vermeye kalkmış birde üstüne utanmadan hakaret etmişsin.

Bana hukuk ve gazetecilik dersi vermek senin haddine değil bunu bil!

AK Partili Samsun milletvekillerinin imzasını hiçe sayarak Bafra Eczacılık Fakültesi kararındaki Bafra ibaresini değiştiren, hayra şerrini bulaştıran, sonra Cumhurbaşkanı öyle uygun gördü diye Cumhurbaşkanına iftira atan, bunları yazana da resmi yolla hakaret eden biri olarak birde ahlak dersi vermen çok abes değil mi?

Hakaretine gelince senin seviyene düşmeyeceğim.

Şimdi Sait Efendi…

İddialarım gayet açık ve nettir.

Tekzibinde belirttiğin şeffaf yönetim anlayışınla çık açıkla bakalım…

Bafra’ya kurulması planlanan Bafra Eczacılık Fakültesi için 07.03.2019 tarihinde 2019/73 sayılı senato toplantısında alınan kararı sonradan neden ve nasıl değiştirdin?

Ben adalete, mazluma ve şehrime hizmet ediyorum. Tekzibinde belirttiğin üzere yazılarımla kimlere hizmet ettiğim tarafınızca malum ya çık açıkla.

Kararnamenin yayınlanmasından sonra makamında seni ziyaret ettiğimizde yanımda bulunan herkes buna şahittir sana bu kararın nasıl değiştirildiğini sorduğumda "Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın böyle uygun gördüğünü" söyledin. Kendi yaptığın işi Cumhurbaşkanın öyle uygun gördüğünü söyleyerek Cumhurbaşkanına iftira attığını da çık açıkla.

Bafra’ya Eczacılık Fakültesi kurulsun diye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlü talimatı olmasına ve AK Parti Samsun milletvekillerinin imzası olmasına rağmen Cumhurbaşkanını, milletvekillerini çiğneyerek Bafra ibaresini neden kaldırdığını da çık açıkla.

Kararname tarihinden itibaren bir yıl geçmesine rağmen Eczacılık Fakültesini Bafra’ya neden kurmadığını da çık açıkla.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz aylarda imkanı olan hayırseverlere seslenerek, yurt genelinde derslik ve okul yapımı için bağış çağırısında bulunurken, 3,5 milyon lira (bu günkü değeri 10 milyon lira) bağışta bulunan yaklaşık bir milyon lira bağış sözü veren hayırsever Arslan ailesine, bu hayırda payı olan üst düzey siyasilere ve Bafra halkına bu ihaneti yaparak kimlere hizmet ettiğini de çık açıkla.

Hayır işine bulaştırdığın şerrin vebalini Allah katında nasıl ödeyeceğini de çık açıkla.

Hadi bakalım Sait Efendi açıkla da görelim şeffaflığını.

Umarım bu sefer olması gerektiği gibi ve kendi imzanı kullandığın bir tekzip gönderirsin ya da o gizli tuttuğun dava hakkını kullanırsın. En azından kamuoyu nezdinde cevap vermekten kaçtıklarına mahkemede cevap vermek zorunda kalırsın.

Bir Hadis-i Şerifte buyrulduğu gibi: “Sizden kim bir kötülük görürse onu eliyle değiştirsin. Buna gücü yetmezse ona diliyle müdahale etsin. Buna da gücü yetmezse, ona kalben buğz etsin...”

Ben üzerime düşeni yaparak doğruları yazmaya devam edeceğim Sait Efendi sen istediğin kadar inkâr et.

Bu arada sindirme politikanda da amacına ulaşmak üzeresin çünkü hayırsever aile havlu atmak üzere.

Sağlıklı kalın.

YORUMLAR